Ankara Life Dergisi

Obezite ve Aşırı Kilo Gebe Kalmayı Önler Mi?

Obezite ve aşırı kilo, vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyen anormal ve aşırı yağ birikimi olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre vücut kitle indeksi (BMI) 25 kg/m2’ye eşit veya büyükse aşırı kilolu, BMI 30 kg/m2’ye eşit veya büyükse obezite olarak kabul edilmektedir. Sıklığı giderek artan obezite ve aşırı kiloluluk durumu dünya çapında bir salgın haline geldi. Obezitenin üreme sağlığı dahil olmak üzere tüm sistemler üzerinde zararlı etkileri çalışmalarda gösterildi. Önemli bir sağlık sorunu olan obezite, üreme çağındaki kadınları da ciddi oranda etkiliyor. Obezite oranı infertil (Gebe kalamayan) kadınlarda çok yüksek olup obezite ile infertilite arasındaki ilişki iyi bilinmektedir. Aşırı kilolu kadınlarda adet bozuklukları ve anovülasyon (yumurtasız adet) görülme sıklığı daha yüksektir. Aşırı kilolu ve obez kadınlar üreme sağlığı açısından yüksek risk altındadır. Bu kadınlarda düşük doğurganlık ve gebelik oranları, kısırlık riski ve gebelik komplikasyonları artmaktadır. Doğal ya da aşılama yöntemleri (yumurtlamanın indüksiyonu, yumurta bağışı ve in vitro fertilizasyon/intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (IVF/ICSI)) ile gebe kalma sonuçları normal kilolu insanlara göre çok daha düşüktür. Diğer taraftan kilo vermenin bu hastalarda üreme sonuçları üzerinde olumlu etkileri gösterildi. Obez kadınlarda insülin direnci ve hiperinsülinemi androjen dediğimiz erkeksi hormonların artmasına yol açar. Seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG), büyüme hormonu (GH) ve insülin benzeri büyüme faktörü bağlayıcı proteinler (IGFBP) azalır ve leptin seviyeleri artar. Böylece hipotalamik-hipofiz-gonadal (HPG) aksın nöroregülasyonu bozulur. Bu değişiklikler yumurtlama fonksiyonunun ve dolayısıyla üreme sağlığının bozulmasına neden olur. Obezite ile düşük doğurganlık oranı ve orta yaş dönemindeki obezitenin adet sorunları arasındaki ilişki çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Düşük implantasyon ve gebelik oranları ve hamilelik sırasında artan anne ve fetus komplikasyonları nedeniyle obez kadınların sağlıklı bir bebek doğurma şansı daha düşüktür. Çalışmalarda VKI’sı 29 kg/m2’yi aşan kişilerde artan her birim için gebelik olasılığının %5 azaldığı gösterilmiştir. Yine çalışmalarda VKI’sı 26,9 kg/m2’nin üzerinde olan aşırı kilolu ve obez hastalarda yumurtasız adetlerin daha yüksek olduğu görüldü. Aşırı kilolu veya obez kadınların, in vitro fertilizasyon (IVF) tedavisini takiben normal kilo aralığındaki kadınlara göre daha kötü sonuçlara sahip olduğu görüldü. 35 yaşın altındaki kadınlarda obezite ile embriyo kalitesindeki düşüklük arasında bir ilişki olduğu ve genç obez kadınların dondurularak saklanan embriyo şansının daha düşük olduğu ve daha yüksek dozda hormonlara ihtiyaç duydukları gösterildi. Bununla birlikte, Obezite; gebelikte hipertansiyon, preeklampsi, gebelikte diyabet, gestasyonel yaşa göre büyük bebek doğurma gibi hemen hemen tüm gebelik komplikasyonların artması ve daha yüksek konjenital defekt görülmesi ile ilişkilidir. Sonuç olarak, Obez ve aşırı kilo ile olumsuz doğurganlık sonuçları arasındaki ilişki açıkça bilinmektedir. Aşırı kilolu ve obez hastalar, obeziteye bağlı kötü obstetrik sonuçları azaltmak için gebelik öncesi kilo vermenin önemi konusunda bilgilendirilmeli ve gebe kalma tedavilerinden önce kilo vermeleri teşvik edilmelidir.

Yorumlar

0 yorumlar